Özerkan lojistik olarak 2003 yılından bugüne Avrupa ve Ortadoğu’ya uzman olduğumuz hassas yük taşımacılığı hizmeti vermekteyiz.
Verdiğimiz taşıma hizmetimizde Almanya, Hollanda, Belçika, İsveç, İsviçre, Fransa, İngiltere, Polonya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Slovenya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Türkmenistan, İran ve Irak ülkelerine ham madde, ilaç, donmuş ve taze gıda, çiçek, elektronik ürünlerinin giriş ve çıkışlarını sağlamaktayız.
Servislerimizde kullandığımız araç türü ve takip seçeneklerimizle koordine ve hızlı bir şekilde ulaştırıyoruz. Araçlarımızda bulunan kapalı kasa, frigo, tek katlı, bölmeli ve çift katlı araçlar ile Arvento, seyir, datalogger, ve ısı kayıtlarımızla müşterilerimize sorunsuz yüklemeler yapmaktayız.
Kurulduğumuz günden bugüne kadar kalitemizden taviz vermeden Avrupa standartlarında hizmet vermeyi müşterilerimizin desteğiyle başarıyla sürdürüyoruz.
Yönetim Kurulu Başkanımız Zeki Aktaş ile Röportajımız
“İnsanın mücadelesi parayla ölçülemez”
Ben Zeki Aktaş, Mardin’de kalabalık bir ailede doğdum. Doğduğum günden bu yana başımı yastığa rahat koyduğum bir günüm olmadı. Çünkü uzun soluklu yöneticilik hayatımda işveren ve işçilerimin haklarını hep korudum.
İnandığım felsefemde bir iş için mücadele etmek paha biçilemez değerlerdendir. Açtığım bu iş gücü ile kendi azmim ve motivasyonum dışında birlikte çalıştığım ekibimle piyasada söz sahibi olduk.
1 araçtan 40 araca uzanan filomuzla yıllar süren, kalitemizden ödün vermediğimiz, yüksek hedefleriyle büyüyen firma haline geldik.
Müşteri skalalarımızdaki çeşitlilik ve kalitemiz de verilen hizmetlerimiz kadar bizim için önem teşkil etmektedir. Bu çeşitlilik sayesinde her ürün çeşidini taşıyoruz ve ulaştırabiliyoruz.
Bütün bu taşımacılık operasyonlarında mesai harcadığım ve 7/24 ulaşılabilir ekibimin desteğiyle bütün müşterilerimizle yakın ve kesintisiz temaslarda bulunabilme imkanımız oluyor. Kişisel olarak her kademeden ve zorluktan hayatım boyunca tek başıma ilerlediğim için emeğin ve emekçinin yani ekibimin yeri bende çok ayrıdır. Ben ilkokul mezunuyum fakat ticaret ile henüz çok küçükken tanıştığımda alışma sürecim çok hızlı ilerledi yani mecburiyetlerden sıyrılıp çalışmaktan keyif aldım. 15 yaşımda bile şu an sahip olduğum hırsa, iş ciddiyetine ve enerjiye sahiptim ve dahası da bir birey gibi davranıyordum. Sanırım bu küçüklükten gelen kişiliğim ve kabiliyetim sebebiyle de ticarete ve büyümeye karşı hiçbir zaman korkum olmadı.
Buna rağmen toplumda, uzun yıllar öncesinde Doğu’da yaşayan küçük bir çocuğun şirket kurma gibi bir hayali olamazdı. Özellikle eğitim-öğretim görmemiş birisi olarak hayli zor dönemler geçirdim fakat bu eksiklerimin hepsinin farkındalığıyla tek tek hepsinin üstüne gittim. Çok çalıştım, kitaplar okudum, insanlarla tanıştım, konferanslara katıldım, öğrendim ve geliştim. Herkesin, küçük bir köyde çalışan çelimsiz bir çocuktan, her gün üstüne daha fazla koyarak yükselen bir iş adamı olacağıma inanmaması şaşırtıcı değildi. Lakin Doğu’da çocuklar çabuk büyür ve yaşanan sıkıntılar insanı çabuk olgunlaştırıyordu.
Her gün değişen koca bir dünyaya atılmak ve ayak uydurmaya çalışırken öğrendiklerim özellikle bu yüzden benim için çok değerlidir. Bu öğrendiklerim çerçevesinde ilk günden beri çevreye, doğaya ve insanlara en faydalı biçimde çalışmak istiyordum. Bu sebeple bütün teknolojik gelişmeleri takip edip doğaya en zararsız motorları ve şirket düzenlemelerini hep yakından takip ediyorum.
Piyasada bulunabilecek binlerce piyasa altı ücretleri teklif eden firmalar olduğu şüphesizdir fakat yapılan ticaretin, hizmetin ve güvenilirliğin azaldığı da su götürmez bir gerçektir.
Yaptığımız bu ticareti biraz da Tolstoy’un sanata bakış açısıyla ufkumu genişletiyorum. Tolstoy’un sanat kavramı; “Sıkıntı sürecinde olgunlaşan, düşünceyle yoğunlaşan, emekle hazırlanan ve en iyiyi vermeyi amaçlayan faaliyete sanat denir.